Türkiyenin En Büyük Ben10 Türkçe Paylaşım Platformu
Yönetim: Casska - egegs1
Sitemizden yararlanmak ve bu ailenin bir parçası olabilmek için lütfen üye olunuz!
Nuh Aleyhisselam Uyeols10
Türkiyenin En Büyük Ben10 Türkçe Paylaşım Platformu
Yönetim: Casska - egegs1
Sitemizden yararlanmak ve bu ailenin bir parçası olabilmek için lütfen üye olunuz!
Nuh Aleyhisselam Uyeols10
Türkiyenin En Büyük Ben10 Türkçe Paylaşım Platformu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


BEN 10 TÜRKİYE,Tr,Ben 10 Türkçe Bölümler,Ben10 Resimleri,Ben10 Videoları,Ben10 Hakkında Haberler,Ben10 Gifleri,Ben10 Hareketli Resimleri,Ben10 Pc Oyunu,Ben10 İndir,Ben10 Download,Ben10 Hareketli Gifleri, Ateş Topu Resimler,Ben10,Fun Sitesi,Ben 10 4.sezon
 
PortalAnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap
Msn Grup: group829325@groupsim.com
Ben 10: Ultimate Alien Türkçe Altyazılı 1. Bölüm için tıklayın... Ben 10: Alien Force Son Savaş (Final Battle) Türkçe Dublaj Son Bölüm için tıklayın...
@ben10tr.com uzantılı mail almak istiyenler tıklasın

 

 Nuh Aleyhisselam

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Misafir
Misafir
Anonymous



Nuh Aleyhisselam Empty
MesajKonu: Nuh Aleyhisselam   Nuh Aleyhisselam EmptyPaz Ocak 17 2010, 00:09

İdris aleyhisselamdan sonra gönderilen peygamberlerden. Allah
korkusundan dâima ağladığı için adına, çok ağlayan, inleyen mânâsına
gelen “Nuh” denilmiştir. İdris aleyhisselam insanlara peygamber olarak
gönderilip onlara doğruyu gösterdikten sonra diri olarak göke
kaldırıldı. Onun göke kaldırılmasından sonra insanlar doğru yoldan
ayrıldılar. Onu çok sevenler ayrılık acısına dayanamadılar. Resmini
yapıp seyrettiler. Daha sonra gelenler, bu resimleri tanrı sandılar ve
çeşitli heykeller yapıp, tapmaya başladılar. Böylece insanlar arasında
putperestlik meydana çıktı. İnsanlar putlara tapmaya başladıktan sonra,
gün geçtikçe aralarında, zulüm, zorbalık, fitne, ahlâksızlık gibi
kötülükler artıp yayıldı.

Hazret-i Nuh, böyle bir cemiyet içinde
çocukluğundan beri doğru yolda bulunan, Allahü teâlâya ibâdet eden
sâlih bir kul idi. Sulama işleriyle, çiftçilikle, hayvan yetiştirmekle,
marangozluk ve ev inşasında çalışıyordu. Doğru yoldan ayrılmış olan
insanların kötülüklerinden de tamâmen uzak duruyordu. Elli yaşında
iken, Allahü teâlâ, onu insanlara peygamber olarak gönderdi. Kendi
zamânında yaşayan bütün insanlara Peygamber olarak gönderilen Nuh
aleyhisselam, ömrünün sonuna kadar insanları Allahü teâlâya îmân
etmeye, O’nun emirlerine uymaya, dâvet edeceğine söz (misak) verdi. Ona
yeni bir din ve basketbol oyna verilmeyip, kendinden önceki peygamberlerin
dinlerindeki hükümleri dokuz yüz elli sene insanlara bildirdi, onları
hidâyete çağırdı. Peygamber olarak gönderildiği insanlar Kur’ân-ı
kerîmde; puta tapan, günahkar, kötü ve kalpleri kararmış bir millet
olarak vasfedilmektedir. Kur’ân-ı kerîmde meâlen; “Muhakkak ki biz, Nuh’u (aleyhisselam) kavmine resûl olarak gönderdik” (A’râf sûresi: 59) buyrulmaktadır.

Nuh
aleyhisselam kavmine kendilerine peygamber olarak gönderildiğini,
putlara tapmaktan, haksızlıktan ve zulümden vazgeçip, Allahü teâlâya
îmân edip, O’nun emirlerine uymalarını bildirdi. Fakat zulüm ve
zorbalığa alışmış ve başkalarını tahakküm altına almak isteyen insanlar
inanmadılar ve ona düşman oldular. Nuh aleyhisselam onlara nasihat
ederek: “Ben size doğru yolu göstermek, zulmü kaldırıp, adâleti yaymak
için Allah tarafından gönderildim. Herkesin putlara tapmaktan vaz geçip
bir olan Allah’a ibâdet etmesini, kulluk yapmasını bildiriyorum” dedi.
Kavmiyse bu davete inanmayarak emirlerine uymamakta ve sapıklıklarında
ısrar ediyordu. Çok az kimse îmân etmişti. Fakat Nuh aleyhisselam
tebliğ vazifesini yapıp, kavmini yılmadan, yorulmadan devamlı sûrette
Allah’a îmân ve kulluk etmeye çağırıp, isyan ederlerse azâba
yakalanacaklarını bildiriyordu. Kavmi ise bu dâvete uymadıkları gibi,
Nuh aleyhisselamı kendilerine doğruyu, hakkı anlatırken dinlememek için
parmakları ile kulaklarını tıkıyorlar, onu görmemek için elbiseleriyle
başlarını kapatıyorlardı. Bir taraftan da ona inananlara zulüm ve
işkence yapıyorlardı.

Hazret-i Nuh’un dâveti, günden güne
uzaktan yakından duyuluyor, her yerde ondan bahsediliyordu. O’na îmân
etmeyenlerse bundan endişe duyuyor ve düşmanlıklarını safha safha
artırıyorlardı. Nuh aleyhisselam gittikçe azan kavmine“Ben size zor ve
güç bir teklif yapmıyorum. Puta tapmaktan vazgeçip Allahü teâlâya
ibâdet ediniz. Sizlerin herbir grubu başka bir gruptan korkuyor zulüm
görüyorsunuz ve zulmediyorsunuz. Allah’tan korkunuz zulmedenlerden ve
mazlumlardan olmayınız.” diyordu.

Yıllar sürüp gidiyor, Nuh
aleyhisselam ise tebliğ vazifesini devamlı olarak yapıyordu. Çok az
kimse îmân etmişti. Diğer insanlarsa iş sâhibi zorbalar, kötü işlerle
uğraşan kimseler veya düşkünlük içinde hayat süren zelil, esir ve
muhtaç kimselerdi. Her geçen gün daha bedbahtlaşan bu insanlar, bir
türlü fitne, fesat ve sapıklıktan el çekmiyorlardı. Nuh aleyhisselam
böylesine düşmüş olan insanlara acıyor şefkat ve sabırla onları
kurtarmaya çalışıyordu. Onlar ise bunu idrak edemeyip karşı çıkıyorlar,
hazret-i Nuh’u taşa tutuyorlar, onu şehirden kovuyorlar, evini harap
ediyorlar, sapıklıkla itham ediyorlardı. Bir türlü kötülüklerini
anlayıp, azgınlıktan vazgeçmiyorlardı. İsyanları sebebiyle Allahü teâlâ
onlara gadap etti. Senelerce yağmur yağdırmadı. Malları, hayvanları
helak oldu. Bağları bahçeleri kuruyup, servetleri kayboldu, nesilleri
kesildi. Son derece muhtaç ve fakir hâle düştüler.

Onların bu
hâli karşısında Nuh aleyhisselam; “Ey kavmim başınıza gelen bunca
belâlar günahlarınız sebebiyledir. Putlara tapıp, Allah’a ibâdet
etmekten kaçındığınız için Allahü teâlâ size gadap etti. Bu sebeple
yağmurlar kesildi. Büyük sıkıntılara düştünüz. Ama Rabbinizden
günahlarınızın bağışlanmasını isteyin, sizi affedip üzerinize rahmet
yağmuru göndersin. Size mallar ve evlatlar ihsan ederek imdat etsin.
Nihâyet bir gün ölüp kabre gireceksiniz. Rabbiniz sizi bir müddet
kabirde beklettikten sonra diriltecek ve amellerinizin cezâsını ve
mükâfâtını verecek...” diyerek daha birçok husûsu iyice anlatıp onlara
ehemmiyetle nasihat etti. İsyandan vaz geçmezlerse daha ağır azaplara
düşeceklerini bildirdi.

Nuh aleyhisselam ve bildirdiklerine
inanmayıp putlara tapmakta ısrar eden azgın millet “Ey Nuh gerçekten
bizimle çok mücâdele ettin, bunda da çok ısrarlı davrandın. Bu işe
başladığın gündenberi bizi devamlı olarak azapla korkutup durdun. Artık
sözünde doğru isen şu azâbı getir de görelim. Artık ne olacaksa olsun.”
diyerek onun nasihatlarını ve dâvetlerini hiç kabul etmedikleri,
Kur’ân-ı kerîm’de Hûd sûresinde (ayet 32) bildirilmektedir.

Nûh
aleyhisselam kavminin bu tutumu karşısında aslâ yılmadan, tebliğ
vazîfesine devâm ettiği hâlde, onların bir türlü îmâna gelmeyeceklerini
iyice anladı. Bunun üzerine meâlen şöyle dua ettiği Kur’ân-ı kerîm’de
bildirilmektedir:
“Nuh (aleyhisselam) dedi ki: “Ey
Rabbim! Yeryüzünde, hareket eden hiçbir kâfiri bırakma! Eğer sen onları
bırakırsan, kullarını dalâlete, sapıklığa sürüklerler. Hem bundan sonra
onların çoluk çocuğu olmaz. Olsa bile çocukları fâcir ve küfürde pek
ileri kimseler olurlar. Ey Rabbim! Beni, anamı, babamı, mümin olarak
evime girenleri, erkek, kadın bütün müminleri mağfiret eyle, bağışla,
zâlimlerin
(kâfirlerin) ise ancak helâk ve hüsrânlarını arttır.” (Nuh sûresi: 26-28) ve
(Nuh aleyhisselam dua edip) dedi
ki: Yâ Rabbi! Gerçekten kavmim beni tekzip etti. Beni yalanladı. Artık
benimle onların arasındaki hükmü sen ver. Beni ve berâberimdeki
müminleri kurtar.”
(Şuara sûresi: 117-118)

Nuh aleyhisselamın bu duası üzerine, Kur’ân-ı kerîmde Allahü teâlânın ona meâlen şöyle vahy ettiği bildirilmektedir:
“Nuh’a
vahy olundu ki; kavminden daha önce îmân etmiş olanların dışında hiç
kimse îmân etmeyecek. O hâlde sen, kavmin seni yalanladıkları için ve
sana ezâ verdikleri için mahzûn olma, kederlenme ki; onlardan intikam
alma vakti gelmiştir. Nezâretimiz altında ve vahy ettiğimiz,
bildirdiğimiz şekilde bir gemi yap! Zâlimler
(kafirler) hakkında bana dua etme. Zîrâ onlar (suda) boğulacaklardır.” (Hûd sûresi: 36-37)

Nuh
aleyhisselam kendisine gönderilen vahiy üzerine hemen bir gemi yapmaya
başladı. Geminin yapılmasında Cebrâil aleyhisselam, Allahü telânın emri
üzerine yardımcı oluyor ve nasıl yapılacağını târif ediyordu. Nuh
aleyhisselam ve îmân eden müminler de geminin yapılmasında çalıştılar.
Geminin inşâsını gören putperestler; “Şimdi de marangozluğa mı
başladın?” diyerek alay ediyorlardı. Hazret-i Nuh ise; “Benimle alay
ediyorsunuz ama, rezil edici azâbın kime geleceğini ve kime sürekli
azâbın ineceğini göreceksiniz.” diyordu.

Nuh aleyhisselam,
yüzyıllar boyu insanları Allahü teâlâya îmân etmeye çağırdığı hâlde
insanların îmân etmemeleri sebebiyle helak olmalarının yaklaştığı
sırada son olarak şöyle dedi. “Ey insanlar! Ben size doğru yolu
göstermek için Allah tarafından görevlendirildim. Bir ömür boyu size
nasihat ettim. Dinlemediniz, benimle alay ettiniz, sabır ve tahammül
gösterdim. Bana, inananlara eziyet edip, incittiniz Allahü teâlâ yer
yüzünü zulüm ve küfürden temizleyecek. Geliniz, dâvetimi kabul ediniz.
Câhillik etmeyiniz. Allahü teâlâya itâat ediniz. Ben sizin hayır ve
iyiliğinizi istiyorum. Siz bilmiyorsunuz ama,Allah’ın azâbı en kısa
zamanda büyük bir tufan şeklinde gelecek. Bildirdiklerime inanmayan
herkes helâk olacaktır. Şu yaptığım gemi, îmân edenlerin binip
kurtuluşa ereceği gemidir. Allah’a îmân etmeyen âsiler suda
boğulacaktır. Kurtulmayı isteyen îmân etsin ve benimle yolcu olsun. Bu
benim, herkesin duyması gereken son sözümdür.”

Nuh
aleyhisselamın son olarak söylediği bu sözlerine de uymayan insanlar;
“Ey Nuh, uzun yıllardan beri bu sözleri söylüyorsun. Şimdi de kuru bir
çöl ortasında büyük bir gemi yaptın. Bizi tufanla korkutuyorsun biz
sana da söylediklerine de inanmıyoruz.” dediler.

Nihâyet bir
müddet sonra geminin yapımı tamamlandı. Hazret-i Nuh’un yaptığı ve üç
katlı olduğu rivâyet edilen bu geminin ateş yanarak kazanı kaynayıp
hareket ettiği (Buharlı bir gemi olduğu) Kur’ân-ı kerîm’de açıkça
bildirilmektedir. Hûd sûresi, 40. âyet-i kerîmesinde meâlen buyruldu
ki:
“Nihâyet helak etme emrimizin azâbımızın vakti geldiği, tennûrun (fırının) taşıp fışkırdığı (yâhut gemi kazanının kaynadığı) zaman
biz Nuh’a şöyle emreyledik ki, kendisinden faydalanılan hayvanların her
cinsinden erkek ve dişi birer çift hayvanı gemiye koy. Üzerlerine
boğulma emri takdir edilenler hâriç âile halkınla bir de îmân edenleri
gemiye yükle. Zâten Nuh’a îmân edenler pek az idi.”

Gemiye
binecekler hazır olunca hazret-i Nuh onlara, Allahü teâlânın ismiyle
gemiye binmelerini söyledi. Bütün müminler, o azgın kâfirlerin gözleri
önünde Hazret-i Nûh ile gemiye bindiler. Nitekim Kur’ân-ı kerîm’de
meâlen buyruldu ki:
“Nuh (aleyhisselam) gemiye
bineceklere; “Allahü teâlânın ismiyle girin ki, geminin yürümesi ve
durması Allahü teâlânın irâdesiyledir. Benim Rabbim, müminleri mağfiret
edici ve merhametiyle tufân belâsından kurtarıcıdır.” dedi.”
(Hûd sûresi: 41) YineKur’ân-ı kerîm’de meâlen buyruldu ki:
“Ey Nuh sen ve berâberindekiler gemiye yerleşince; “Bizi zâlim (kâfir) milletten kurtaran Allah’a hamd olsun. Rabbim, beni hareketli bir yere indir sen, indirenlerin en hayırlısısın.” de.” (Mü’minûn sûresi: 28, 29)

Nuh
aleyhisselam her hayvandan birer çift alıp, îmân edenlerle birlikte
gemiye yerleştikten sonra, gökten çok şiddetli bir yağmur yağmaya ve
yerden de sular fışkırmaya başladı ve her şey suya gark oldu. Sular
dağları aştı. Gemi, dağlar gibi dalgalar arasında kaldı. Nuh
aleyhisselama inanmayan putperest kavim boğularak helak olup gitti. Bu
tûfan hâdisesi Kur’ân-ı kerîm’de Kamer sûresi 11 ve 12. âyette
bildirilmektedir.

Tûfan başladığı sırada Nuh aleyhisselam îmân
etmeyen oğlu Yâm’a (Kenan), îmân edip gemiye binmesini söyledi ise de
oğlu; “Dağa çıkar sudan kurtulurum.” deyip binmedi. Bir dalga gelip onu
da boğdu. Boğulanlar arasında hazret-i Nûh’un hanımı da vardı. O da
îmân etmemişti. Tûfan altı ay devam etti. Altı ay sonra Allahü teâlânın
meâlen; “Ey arz! Suyunu yut ve ey gök suyunu tut...” (Hûd sûresi 44) emriyle yağmur kesilip sular çekildi.

Nuh
aleyhisselamın gemisi Muharrem ayının onunda aşure günüIrak’ta Cûdi
Dağı üzerine oturdu. Bundan sonra insanlar Nuh aleyhisselamın üç
oğlundan türedi. Bu bakımdan Nuh aleyhisselama ikinci Âdem denildi. Nuh
aleyhisselam bin yaşında vefat etti. Nuh aleyhisselamın Sâm adlı
oğlundan Arap, Fars ve Rum kavmi, Hâm adlı oğlundan ise Hindistan,
Habeş ve Afrika halkı, diğer oğlu Yâfes’ten de Asyalılar ve Türkler
meydana geldi. Nihâyet insanlar zamanla çoğalıp, Asya’ya, Avrupa’ya,
Okyanusya’ya ve Berring (Behreng) Boğazından Amerika’ya geçerek bütün
yeryüzüne yayıldılar.

Nuh aleyhisselam Kur’ân-ı kerîm’de şekür
(çok şükreden kul) sıfatıyla anılmış olup, birçok âyet-i kerîmede ondan
bahsedilmektedir. Ayrıca Kur’ân-ı kerim’deki sûrelerden biri de Nuh
sûresi olup, bu sûrede Nuh aleyhisselamdan bahsedilmektedir. Ülü’lazm
peygamberler arasında Neciyullah (Allahü teâlâya karşı devamlı olarak
teveccühte ve münâcaatta bulunup, ilâhî feyzleri alan) denilen Nuh
aleyhisselam hakkında Peygamber efendimiz hadis-i şeriflerde buyurdu
ki:
“Melek-ül mevt (Azrail aleyhisselam) Nuh’a (aleyhisselam) geldiğinde dedi ki: “Ey Nuh ey peygamberlerin en büyüğü (en yaşlısı) ey uzun ömürlü ve ey duası kabul olunan! Dünyâyı nasıl gördün?” Nuh (aleyhisselam) dedi ki: “Şöyle bir kimse gibi ki, kendisine iki kapısı olan bir ev yapılmış da birinden girmiş diğerinden çıkmıştır.”

Mucizeleri:
1.
Nuh aleyhisselamın kavminden bir fırka gelip, oturdukları beldedeki
büyük taşları toprak yapmasını istemişlerdi. Allahü teâlâ Cebrâil
aleyhisselamı gönderip, “Resûlüme söyle, o taşlara eliyle işâret
etsin.” buyurdu. Nuh aleyhisselam da buyrulduğu gibi yapıp eliyle
işâret edince, o beldede bulunan bütün taşlar birden toprak oldular.
Bunun üzerine on iki kişi îmân etti.

2. Uzakta bulunan ve gözle görülemeyecek şeyleri görüp haber verirdi.

3. Susuz yerlerden su çıkarırdı.

4. İşâretiyle ağaçlar kökünden sökülüp başka yere geçerdi.

5. Duâsıyla kuru ağaçlar hemen meyve verirdi.

6. Duâsıyla bulutsuz olarak yağmur yağardı.

7.
Kum, toprak, kil gibi şeyler, onun duasıyla yiyecek maddeleri hâline
gelirdi. Gemisi Cudi Dağının üzerine oturunca, insanlar açlıktan
kurtulmak için yiyecek istediklerinde dua edince, bir miktar toprak ve
kum yiyecek hâline geldi ve bunu yediler.

8. Îmân ederek,
gemisine girip tufandan kurtulan insanlar çok az olmasına rağmen, onun
duasıyla çok kısa zamanda çoğalarak arttılar.

9. Eliyle yere diktiği bir ağaç fidanı o anda çeşitli renklerde meyve verdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
(**ben10**)
Omnitrix Ustası
Omnitrix Ustası
(**ben10**)


Nuh Aleyhisselam NBW23725
Nuh Aleyhisselam 11110
Uyarı Uyarı : 1 Uyarı Almış
Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
Yaşım Yaşım : 23
Adım Adım : yok
Mesaj Sayım Mesaj Sayım : 2666
Doğum Yılı Doğum Yılı : 15/06/00
https://i.servimg.com/u/f14/12/94/99/19/zxzxzx10.png
Rep Seviyem Rep Seviyem : 645
Rep Puanım Rep Puanım : 14552
https://i.servimg.com/u/f14/12/94/99/19/zxzxzx10.png
Nasılım Nasılım : Nuh Aleyhisselam Komik10
Nerden Nerden : geldin sen?
Lakap Lakap : ın ne senin?
Takım Takım : bende yok
Kayıt tarihim Kayıt tarihim : 30/03/09
Nuh Aleyhisselam 111102

Nuh Aleyhisselam Empty
MesajKonu: Geri: Nuh Aleyhisselam   Nuh Aleyhisselam EmptyPaz Ocak 17 2010, 19:14

çok çok saol
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Junıor_Jeff_Hardy
Omnitrix Ustası
Omnitrix Ustası
Junıor_Jeff_Hardy


Nuh Aleyhisselam NBW23725
Nuh Aleyhisselam 11110
Uyarı Uyarı : Ban.!
Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
Yaşım Yaşım : 26
Adım Adım : Adınızı Yazınız
Mesaj Sayım Mesaj Sayım : 1764
Doğum Yılı Doğum Yılı : 06/10/97
https://i.servimg.com/u/f14/12/94/99/19/zxzxzx10.png
Rep Seviyem Rep Seviyem : 48
Rep Puanım Rep Puanım : 4737
https://i.servimg.com/u/f14/12/94/99/19/zxzxzx10.png
Nasılım Nasılım : Nuh Aleyhisselam Artiz10
Nerden Nerden : ankara
Lakap Lakap : -----------
Takım Takım : Seçilmemiş
Kayıt tarihim Kayıt tarihim : 14/07/09
Nuh Aleyhisselam 111102

Nuh Aleyhisselam Empty
MesajKonu: Geri: Nuh Aleyhisselam   Nuh Aleyhisselam EmptyPtsi Ocak 18 2010, 05:40

saol
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://smackdownfan.eniyiforum.org
 
Nuh Aleyhisselam
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Hud Aleyhisselam

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Türkiyenin En Büyük Ben10 Türkçe Paylaşım Platformu  :: Ben10 Dışında Herşey :: Din Hakkında Bilgiler-
Buraya geçin: