Tenshi Uçuyorumm
Uyarı : Cinsiyet : Yaşım : 25 Adım : İlayda Mesaj Sayım : 128 Doğum Yılı : 25/05/98 Rep Seviyem : 29 Rep Puanım : 346 Nasılım : Nerden : Ankara Lakap : Secret ((: Takım : Türkiye (: Kayıt tarihim : 16/01/10
| Konu: Tren Yolu Bekçisi [Öykü] Salı Ağus. 17 2010, 22:08 | |
| Uzun baya =I Sonuna kadar okumanızı tavsiye ederim.. "Hey siz ! Oradaki !" Yol bekçisi, sesimi duyar duymaz hızla başını çevirip baktı.Ancak bana değil tünele bakıyordu. "Hey siz ! Sen oradaki !" diye tekrar seslendim.Bu sefer yukarı baktı ve beni gördü.Kulübesinden dışarı bir adım bile atmadan öylece durdu ve dikkatle bana baktı. "Aşağı, yanınıza nasıl inebilirim ?" Sinirli bir şekilde önce kasketini tuttu, sonra da elindeki küçük bayrakla sağ tarafta, yaklaşık 200 metre ötede bir noktayı gösterdi.Gerçekten de orada aşağı doğru zikzak yaparak inen bir yol vardı. Yolun neredeyse yarısına geldiğimde tren bekçisine bir kez daha bana dikkatle baktım.Şimdi, kulübesinden çıkmış, rayların üzerinde beni bekliyordu.Uzaktan bile bir eli çenesinde öylece dururken benim gelişimden ne kadar endişe ettiğini anlamak mümkündü.Yanına iyice yaklaştım, tam uzanıp dokunacaktım ki bir adım geriye çekildi ve elini kaldırdı. "Bağışlayın, sizi daha önce gördüğümden emin değilim." dedi. "Beni mi ? Nerede ?" Şaşırmıştım. "Orada..." diye tünelin ağzında yanan kırmızı ışığı gösterdi. İkimiz de birbirimizi daha önce görmediğimizden emin olunca sakinleşti.Ama itiraf etmeliyim ki bu davranışı beni merakta bıraktı.Oradan buradan konuşmaya başladık.Yol bekçisi sakinleşir gibi oldu. İşi gereği çok dikkatli davranmak zorunda olduğunu söyledi.Saatlerce aynı noktada duruyordu.Bekçi kulubesi de son derece hüzünlü bir yerdi.Ama bu duruma alışmış ve kendi kendine zaman geçirmeyi öğrenmişti artık. Sonra, beni kulübesine davet etti.Yazı masası yanında bir kayıt defteri, bir telgraf ve bir çan vardı.Gençken felsefe öğrencisiymiş, ama artık önem vermediği bazı nedenler yüzünden yaşamını tren yolu bekçiliği yaparak geçiriyordu.Sohbet sırasında sadece iki kere yerinden kalktı.Dışarı çıkıp tünelin yanındaki kırmızı ışığa baktı ve her seferinde yerine dönerken yüzünde beni ilk gördüğü andaki o dehşet ifadesi vardı.O korku dolu yüz ifadesi ve her seferde sinirle elini saçlarına dolaştırması beni de meraklandırmıştı.Hakkında daha çok şey öğrenmek istedim. "Hayatınızdan memnun birine benziyorsunuz..." diye yalan söyledim.Belki hakkında daha çok şey anlatır diye umuyurdum. "Evet öyleydim, ama son zamanlarda çok endişeliyim." "Endişeli mi ? Ama burada pek fazla birşey olmuyor, değil mi ?" "Aslında anlatması biraz uzun sürer." dedi derin bir iç çekerek."İstrseniz başka bir gün beni ziyerete gelin, o zaman uzun uzun konuşuruz.Ama rica ederim, geldiğiniz zaman banada, 'Hey oradaki !' diye bağırmayın.Hem siz bu kelimeleri neden kullanıyorsunuz ki ?" "Şey, bilmem, ağzımdan öylesine çıktı sanırım." diye cevap verdim. Sonunda, ertesi gece görüşmeye karar verdik.Oraya vardığımda saat neredeyse on bir olmuştu ve bekçi, beni yapay bir içtenlikle karşıladı.Kulübeye girip yanan şöminenin önünde oturduk.İşte o zaman garip öyküsünü öğrenmeme izin verdi. "Düz sizi bir başkasıyla karıştırdım.O kişi beni çok endişelendiriyor da." dedi. "Bana bu kadar çok mu benziyor ?" "Aslında yüzünü hiç görmedim.Yüzünü hep sol eliyle kapatır ve aynı zamanda sağ koluyla da bana garip işaretler yapar." Bu sözlerin ardından adamın "Git buradan, uzaklaş !" anlamında yaptığı garip işaretleri taklit etti ve öyküsünü şöyle sürdürdü: "Bir gece, adamı tünelin yanındaki yanan kırmızı ışığın orada gördüm.Siz de biliyorsunuz ki o, tehlike durumunda yanan ışıktır.Kulübemdeydim ve birinin 'Hey oradaki ! Hey sen !' diye bağırdığını duydum.Dışarı çıktım ve adamın, tünelin hemen kenarında ayakta durduğunu gördüm.Yanına yaklaştığımda, tam uzanıp dokunacaktım ki birden ortadan kayboldu.Elimde fenerimle koşa koşa tünele girdim.Onu epey aradım ama bulamadım.Sonunda buharlaşıp yok olduğuna karar verdim." Tren bekçisinin sözünü kestim ve ona, hayal görmüş olabileceğini söyledim.Saatlerce yanlız kalmak insanın hayal görmesine neden olabilirdi. "Hayır.Birkaç saat sonra o ünlü tren kazası oldu." diye öyküsünü sürdürdü."Ölü ve yaralılar onun göründüğü tünelden dışarı çıkartılıyorlardı.Bu olaydan altı ay geçti ama adamı hiç görmedim, ama geçen gece yine ortaya çıktı.Hem de aynı yerde.Ama bu sefer hiçbirşey söylemedi." "Sonra ?" "Hiç, oraya gitmedim.O kadar korkmuştum ki hemen kulübeye girdim.Baylacağımı sanmıştım ve hemen bir yere oturdum.Biraz sonra dışarı çıktığımda adam yoktu." "Hepsi bu kadarmı ? Başka özel bir şey olmadı mı ?" "Aynı gün bir tren geçiyordu.Vagonlardan birinde çok fazla yoğunluk olduğunu gördüm.Hemen kondüktöre haber verdim ve tren tam olarak durduğunda birilerinin korkuyla bağırdığını duydum.Vagona geldiğimde ordakilerin, aniden ölen genç bir hanımı kucaklarında taşıdıklarını gördüm." Bakışlarımı tren bekçisinin yüzünden çevirdim ve söylediklerinin mümkün olamayacağını belirttim. "Bir haftadan beri hep o kırmızı ışığın yanında çıkıyor.Bir gün geliyor ertesi gün yok, sonra yine geliyor." "Peki ne yapıyor ?" "Bana sesleniyor, işaretler yapıyor ve kulübedeki çanı çaldırıyor." Son söylediği dikkatimi çekmişti.merakla sordum. "Dün siz buradayken çan iki kere çaldı.Duymadınız, çünkü çanı çok özel bir tonda çaldırmasını biliyor." "Siz iki kere dışarı çıktığınızda orada, kırmızı ışığın yanında mıydı ?" "Evet, oradaydı." Ben, artık bu deliliğe bir son vermenin zamanı geldi, diye düşünüyordum.İkimiz birlikte dışarı çıktık. "Şimdi de orada mı ?" diye sordum. "Hayır değil.Şimdi yok." Tren bekçisi, o garip yaratığın varlığı sanki ikimiz için de çok doğalmış gibi konuşmaya devam etti.Endişeliydi; çünkü o, ne zaman görünse tren yolunda korkunç şeyler oluyordu.Üslerine de bir şey söyleyemiyordu, çünkü kendisine deli denmesinden çekiniyordu. Yanından ayrılırken ben de onun deli olduğuna karar vermiştim.Ama yine de meraklanmıştım ve neler olacağını görmek için ertesi akşamda onu ziyarete gideceğime söz verdim. Böylece, ertesi gün akşam güneşi batarken ben de tren yoluna doğru yola çıktım.Tam, tünelin üstündeki yolda yürüyordum ki gözlerime inanamadım.Aman Tanrı'm ! Çok korkunçtu ! Tünelin yanında gördüm onu.Bir adam, bir eliyle yüzünü kapatıyor, sağ koluylada garip işaretler yapıyordu.O adam !.. Demek gerçekti.Adamın hemen yanında bir sürü kişi, yerde serili çarşafın etrafında toplanmıştı. Kötü birşeyler olduğunu anladım ve hemen aşağı inip neler olduğunu öğrenmeye karar verdim. "Ne oldu ?" diye sordum. "Tren, yol bekçisine çarptı efendim." Kazanın nasıl olduğunu öğrenmek için lokomotif kondüktörüne sordum. "Tren, tünel çıkışına yaklaşmıştı ki bekçiyi arkadan gördüm.Onu, düdük çalarak uyarmaya çalıştım, ama beni duymadı.Bütün gücümle bağırdım: 'Hey sen ! Hey oradaki !' Ama boşunaydı.Son anda, görmemek için bir elimle yüzümü kapattım ve diğer kolumlada ona uzaklaşmasını işaret ettim.Ama hiçbir işe yaramadı.Çok korkunç bir kazaydı !" Bu hikâyeyi daha fazla uzatmanın bir anlamı yok.Sadece ilginç olan kondüktörün haraketleriyle bekçinin gördüğü adamın aynı şeyleri yapması ve makinistin gizemle adamla aynı sözleri tekrar etmesi.Hatta ben bile onu ilk gördüğümde, "Hey siz ! Oradaki !" diye seslenmiştim.
Charles Dickens
| |
|
_UNDERTAKER_ Omnitrix Ustası
Uyarı : Cinsiyet : Yaşım : 26 Mesaj Sayım : 2651 Doğum Yılı : 03/12/97 Rep Seviyem : 171 Rep Puanım : 16869 Nasılım : Nerden : bursa Lakap : rey mysterio junior Takım : Seçilmemiş Kayıt tarihim : 23/03/09
| Konu: Geri: Tren Yolu Bekçisi [Öykü] Çarş. Ağus. 18 2010, 05:12 | |
| mükemmel | |
|
Tenshi Uçuyorumm
Uyarı : Cinsiyet : Yaşım : 25 Adım : İlayda Mesaj Sayım : 128 Doğum Yılı : 25/05/98 Rep Seviyem : 29 Rep Puanım : 346 Nasılım : Nerden : Ankara Lakap : Secret ((: Takım : Türkiye (: Kayıt tarihim : 16/01/10
| |
_UNDERTAKER_ Omnitrix Ustası
Uyarı : Cinsiyet : Yaşım : 26 Mesaj Sayım : 2651 Doğum Yılı : 03/12/97 Rep Seviyem : 171 Rep Puanım : 16869 Nasılım : Nerden : bursa Lakap : rey mysterio junior Takım : Seçilmemiş Kayıt tarihim : 23/03/09
| Konu: Geri: Tren Yolu Bekçisi [Öykü] Çarş. Ağus. 18 2010, 22:46 | |
| | |
|
Tenshi Uçuyorumm
Uyarı : Cinsiyet : Yaşım : 25 Adım : İlayda Mesaj Sayım : 128 Doğum Yılı : 25/05/98 Rep Seviyem : 29 Rep Puanım : 346 Nasılım : Nerden : Ankara Lakap : Secret ((: Takım : Türkiye (: Kayıt tarihim : 16/01/10
| Konu: Geri: Tren Yolu Bekçisi [Öykü] Çarş. Ağus. 18 2010, 23:16 | |
| Charles Dickens 'ın yazısı ama ellerimle yazdıım baka bakaa | |
|
BlackMan Artık Daimi Oldum
Uyarı : Cinsiyet : Yaşım : 23 Adım : Adınızı Yazınız Mesaj Sayım : 211 Doğum Yılı : 02/09/00 Rep Seviyem : 6 Rep Puanım : 881 Nasılım : Takım : Seçilmemiş Kayıt tarihim : 20/11/10
| Konu: Geri: Tren Yolu Bekçisi [Öykü] Perş. Şub. 10 2011, 03:10 | |
| emeğine sağlık rep vermek istiyorum ama nasıl vercem yardım edermisiniz ? | |
|