Yeryüzünde yaratılan ilk insan ve ilk peygamber, bütün insanların babası.
Allahü
teâlânın emri ile melekler çeşitli memleketlerden topraklar getirdiler.
Çeşitli memleketlerden getirilen toprakları melekler su ile çamur yapıp
insan şekline koydular. Bu şekilde Mekke ile Taif arasında kırk yıl
yatıp “salsal” oldu yani pişmiş gibi kurudu. Önce Muhammed
aleyhisselamın nuru alnına kondu. Sonra Muharremin onuncu Cuma günü ruh
verildi. Her şeyin ismi ve faydası kendisine bildirildi. Boyu ve yaşı
kesin olarak bildirilmedi.
Allahü teâlânın emri ile bütün
melekler Âdem aleyhisselama karşı secde ettiler. Uzun zaman meleklerin
hocalığını yapmış olan İblis, kibirlenip bu emre karşı geldi ve Âdem
aleyhisselama karşı secde etmedi. “O çamurdan yaratıldı, ben ise
ateşten yaratıldım. Ondan üstünüm.” iddiasında bulundu. İblis (şeytan)
kendini üstün görüp, kibirlenerek Allahü teâlânın emrine uymayınca
gadab-ı ilahiyyeye uğradı ve Cennet’ten kovuldu.
Âdem
aleyhisselam kırk yaşındayken Firdevs adındaki Cennet’e götürüldü.
Cennet’te bulunduğu sırada veya daha önce Mekke dışında uyurken sol
kaburga kemiğinden hazret-i Havva yaratıldı. Allahü teâlâ onları
birbirine nikâh etti. Cennet’te yerleşmelerini ve Cennet’in
meyvelerinden dilediklerini yemelerini bildirdi. Fakat Cennet’te
bulunan bin ağaç için, “Bu ağaca yaklaşmayın, bu ağaçtan yemeyin.”
buyurdu.
Âdem aleyhisselam ve Havva validemiz, Cennet’te bin yıl
kadar yaşayıp, İblisin yalan yeminine inanarak yasak edilen ağacın
meyvesinden unutarak önce hazret-i Havva, sonra Âdem aleyhisselam
yedikleri için Cennet’ten çıkarıldılar. Âdem aleyhisselam Hindistan’da
Seylan (Serendib) Adasına, Havva ise, Cidde’ye indirildi.
Birbirlerinden iki yüz sene müddetle ayrı kalan Âdem aleyhisselam ve
hazret-i Havva bu müddet içinde ağlayıp yalvardıktan sonra tövbe ve
duaları kabul oldu. Hacca gelmeleri emrolundu.
Arafat Ovasında
hazret-i Havva ile buluştu. Kâbe’yi inşa etti. Her sene hac yaptı.
Arafat Meydanında veya başka meydanda kıyamete kadar gelecek çocukları
belinden zerreler halinde çıkarıldı. “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?”
diye soruldu. Hepsi;
“Bela = Evet!” dediler. Sonra hepsi zerreler haline gelip beline girdiler. Buna “
Ahd-ü-Misak” ve
“Kalu Bela”denildi. Âdem aleyhisselam ve hazret-i Havva daha sonra Şam’a geldiler.
Burada yirmi defa ikiz evladı oldu. Bir defa da yalnız Şit aleyhisselam
oldu. Neslinden kırk bin kişiyi gördü.
Oğullarına ve
torunlarına peygamber olarak gönderildi. Cebrail aleyhisselam kendisine
on iki defa geldi. Kendisine on suhuf (forma)
verildi. Bu
kitapta; iman edilecek hususlar, çeşitli diller ve lügatler, her gün
bir vakit namaz kılmak, gusül boy abdesti almak, oruç tutmak, leş, kan,
domuz eti yememek, tıb, ilaçlar, hesab, geometri gibi şeyler
bildirildi. Ayrıca fizik, kimya, tıb, eczacılık, matematik bilgileri
öğretildi. İbrani, Süryani ve Arap dillerinde kerpiç üstüne çok yazı
yazıldı.
İlk insanlar, bazı tarihçilerin zannettiği gibi
ilimsiz, fensiz, görgüsüz, çıplak ve vahşi kimseler değildi. Bugün
Asya, Afrika çöllerinde ve Amerika ormanlarında tunç devrindekilere
benziyen vahşiler yaşadığı gibi, ilk insanlarda da bilgisiz basit
yaşayanlar vardı. Bundan dolayı ne bugünkü, ne de ilk insanların hepsi
için vahşidir denilemez. Hazret-i Âdem ve ona inananlar şehirlerde
yaşarlardı. Okuma-yazma bilirlerdi. Demircilik, dokumacılık, çiftçilik,
ekmek yapmak gibi san’atları vardı. Altın üzerine para dahi basılmış,
maden ocakları işletilip, çeşitli aletler yapılmıştı.
Âdem
aleyhisselamın hiç sakalı yoktu. İlk sakalı çıkan Şit aleyhisselamdır.
Hazret-i Âdem çok güzeldi. Siyah saçlı ve buğday tenliydi. On bir gün
hasta yatıp, bir Cuma günü vefat etti. Âdem aleyhisselam vefat edince,
Cebrail aleyhisselam bir gömlek giydirdi. Şit aleyhisselama yıkamayı
öğretti. Yıkayıp kefenlediler.
Hadis-i şerifte buyruldu ki:
“Âdem aleyhisselam vefat edince, melekler üç defa su ile yıkadılar. Onu defnettiler. Sonra çocuklarına dönerek, (Ey âdemoğulları! Ölülerinize böyle yapınız) dediler.” Şit
aleyhisselam imam olup cenaze namazını kıldırdı. Âdem aleyhisselamın
kabri; Kudüs’te, Mina’da, Mescid-i Hif’te veya Arafat’tadır. Hayatını
bildiren rivayetler birbirinden farklıdır.
Hazret-i Âdem, Allah’a ilk hamd ve ilk tövbe edendir. Seçilmişlerin ilki, yeryüzünde Allahü teâlânın ilk halifesidir.
Birçok mucizeleri vardır. Bunlardan bir kaçı şöyledir:
Yırtıcı,
vahşi hayvanlarla konuşurdu. Susuz dağ ve taşlara elini vurunca,
pınarlar fışkırır, temiz sular akardı. Eline aldığı ufak taşlar, yüksek
sesle Allahü teâlâyı zikrederdi.
Âdem aleyhisselamın
yaratılması, Cennet’te kalması, Cennet’ten çıkarılarak yeryüzüne
indirilmesi, Kur’an-ı kerimde çeşitli âyet-i kerimelerde bildirilmiştir.