İsrailoğullarına gönderilen peygamberlerden olduğu rivâyet edilen mübârek zât. Şemsûn diye de zikr edilir.
Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem; “Geçmiş zamanda Şemun (Şemsûn aleyhisselam) adlı bir peygamber vardı. Allahü teâlânın rızâsı için bin ay devamlı cihâd edip, silâhını omuzundan çıkarmadı.” buyurdu.
Eshâb-ı kirâm; “Keşke bizim ömrümüz de uzun olsaydı da, biz de din
uğrunda Allah için cihâd etseydik.” dediler. Bunun üzerine Kadr sûresi
nâzil olup; “Size verilen Kadir gecesi, bin aydan daha hayırlıdır (Bu gecenin sevâbı, bin ay cihâd etmenin sevâbından çoktur.)” buyruldu.
İsa aleyhisselamla Muhammed aleyhisselam arasında yaşamış olan Şemun aleyhisselam, İncilehlindendi.
İsa aleyhisselama indirilen, henüz bozulmamış İncîl-i şerîfe göre amel
ederdi. Kavmiyse putlara tapardı. Şemun aleyhisselam, Allahü teâlâyı
inkâr eden ve putlara tapan sapık kavimle cihâd (savaş) edip, onları
îmâna çağırdı. Çok güçlü ve cesûr bir zât olan Şemun aleyhisselamı
düşmanları türlü hîlelerle şehit etmek istediler. Hangi bağla
bağladılarsa, o bağı kırıp kurtuldu.
Yaşadığı şehrin hükümdârı
onu yakalatıp, köşkünün önünde asılmasını emretti. Bunun üzerine Şemun
aleyhisselam, Allahü teâlâya yalvarıp; “Yâ Rabbî! Dünyâda yaşamayı,
kâfirlerle senin yolunda cihâd etmek için isterim. Eğer bu isteğim
kalpten ve samîmîyse beni kurtar.” diyerek dua etti. O anda bir melek
gelip bağı çözdü. Şem’un aleyhisselam kurtulunca, kendisine eziyet eden
hükümdârı, adamlarını ve kendi hanımını cezâlandırdı. İnsanları hak
yola dâvete devâm etti. Ona inanmayanlarla tek başına cihâd (harp)
etti. Çok ganîmet elde etti. Cihâd ederken susadığı zaman Allahü teâlâ
onun için taştan gâyet lezzetli bir su akıtırdı. Bu su o içip kanıncaya
kadar akardı. Kendisine büyük bir güç ve kuvvet verilmişti.