Temel'i asker de komutan çağırıii ve diyi oğlum söyle islamın şartı kaçdır.
Temel; diyi komutanım 40,
Komutan basdı ona dayaği, ağzı burni kana boşanii.
Çıkdı dışarı Dursun diyor oğlum n'oldi saa.
Temel; Komutan sordu bana islamın şartı kaçdır 40 dedim basdı bana dayaği.
Dursun ; Oğlum sen manyakmısın git komutanın elini öp ve deki islamın şartı 5 dir.
Temel; Oğlum sen manyakmısın adam 40'ı kabul etmiyi 5'i nasıl kabul etsin.
Temel'in hiç evlenmemiş olan kızı ölüyor ve temel mezar taşına aşağıdakilerin yazılmazısı istiyor.
Bakire doğdu bir döne
Bakire yaşadı çok sene
Bakire öldü fakire
Temel kızı Fadime
Mezarcı bu yazıyı çok uzun buluyo ve uğraşmamak için aşağıdakileri yazıyor.
Temel kızı Fadime,
Açılmadan iade..
Temel'in Şantajı
Ekonomik kriz, durgunluk, Irak Savaşı derken bir türlü para yüzü
göremeyen Temel çıldırma noktasına gelir. Çocuk kaçırıp fidye istemeğe
karar verip büyük parklardan birine gider. Çocuğun tekini gözüne
kestirir.
Önce bir not yazmaya başlar: "Çocuğunu kaçırdım, çok üzgünüm ama
gerçekten paraya ihtiyacım var. Kusura bakma. Yarın sabah saat 7'de
falanca parktaki filanca ağacın altına siyah bir çantayla 5 milyar
getir. İmza: Laz."
Çocuğun yanına gider, notu çocuğun ceketinin iç cebine koyup, doğruca
evine gitmesini ve notu babasına göstermesini söyler. Ertesi sabah
parka geldiğinde soylediği ağacın altında istediğini bulur.
Çantaya başka bir not eklenmiştir: "Paran burada ama bir uşağın
hemşehrisine böyle bir şey yapmasına inanamıyorum. İmza 'İdris.'"
Zencinin biri Türkiye'ye gelecekmiş.
Gelmek üzere yola çıktığında pasaportunu kaybettiğini anlamış.
Üzgün üzgün yürürken yerde bir pasaport bulmuş.
Üzerinde Leonardo Di Caprio yazıyormuş.
Çaktırmadan pasaportu atmış cebine düşmüş yola.
Kapıkule'ye geldiğinde gümrük memurları Temel ve Dursun zenciye
pasaport sormuşlar.
Zenci yerde bulduğu pasaportu Temel'e vermiş.
Temel uzun uzun pasaporta bakmış.
Sonra zenciye bakmış,dönüp Dursun'a sormuş:
- Ula Dursun, Titanic Batti miydii, Yandi miydii....
Temel'in kotu huylarindan biri de her sabah uyanir uyanmaz, gok gurultusu kadar yuksek sesle gaz cikartmakmis.
Karisi Fadime de bu densizlige pek icerler, "Cozu cikasu heruf, ha pir
sabah poyle fosururken, tum pagursaklarun donuna dokulsun da cor
cununi" dermis.
Derken, Kurban bayraminin ikinci sabahi, Fadime mutfakta kurban
etlerini ayiklarken ve Temel hala uyurken, Temel'i yola getirme
niyetiyle, bir gun once kurban olarak kestikleri kocun barsaklarini
toparlayip bir guzelce Temel'in donunun icine koymus!
Az sonra Temel uyannca, adeti uzere, keyifle ve gok gumburtusu timsali,
gaz atinca bir de bakmis ki tum barsaklari donunun icinde.
saskinlik ve korku ile rengi benzi atmis akli ucup gitmis.
Temel, Bir muddet sonra kendine gelmis kalkip tuvalete gitmis epey
zaman sonra, sararmis yuzunden soguk terler damlayarak bitap yorgun bir
halde mutfaga gelen Temel;
-"Hacan dedigun oldi be Fadime, fosururken tum pagirsaklarum donuma dokuldu da" dediginde,
Fadime:
-"Oh olsun, ama pagirsaklarun cikarken canun da pek yanmistur be Temel'im" diyerekten gonlunu almaya calisirken;
Temel yanitlamis hemen :
- Yok be Fadime, ha cikarken acumadi da, geri sokarken az kalsun ceberidum.
Köyün birinde bir çukur varmış ve herkes bu çukura düşerek yaralanıyormuş. Köyün ileri gelenlerinden 3 kişi toplanmış.
Birincisi:
-Çukurun yanında bir ambulans beklesin hastahaneye çabuk yetiştiririz. Demiş.
İkincisi:
-Çukurun yanına bir hastahane yaptıralım düşenlerin hastahaneye yetişmesi zaman almaz demiş.
Sıra Temele gelmiş:
-Sizde hiç akıl yok demiş: bu çukuru kapatalım hastahanenin yanına bir çukur açalım demiş.
Bizim Temel ile Cemal bir gun lüks bir otelin lobisinde harika bir hatun gorurler.
Temel der ki, 'Ula Cemal, gidip bi bakayim, bu kadindan is cikar mi ?'
Temel yaklasir kadina, sorar :
- 'Benimle bi yemek,yemek ister misiniz ?'
- 'Bahse girerim su kapidaki Mercedes sizin degil'
- 'Degildir'
- 'Soyle iyi durumda bir banka hesabiniz da yoktur sanirim'
- 'Yoktur'
- 'Karadeniz kiyilarinda soyle iki katli bir ciftlik eviniz de yoktur heralde'
- 'Yoktur'
- 'Hadi o zaman cek arabani!'
Temel boynu bukuk doner Cemal'in yanina :
- 'Ula Cemal, benim Limuzini sana versem Mersedesini bana verirsin ?'
- 'Veririm Temel'im'
- 'Bi telefon etsem kendi bankamda bana hesap acarlar mi ?'
- 'Acarlar Temel'im'
- 'Tamam o da kolay da, heralde bizim peder ucuncu kati yikmama izin vermez'
konu sabit lütfen devamı gelecek